5 Mart 2011 Cumartesi

Heyecan veren bir perakende noktası: Tchibo




































Marka konumlandırma (Brand Positioning) denen olgu bana göre yavaş yavaş ölüyor. Marka Özü (Brand Essence) konumlandırmadan çok daha güçlü bir olgu haline geliyor. Bunun en güzel örneklerinden biri Tchibo.

Bir mağaza düşünün ki, sınırlı bir metrekare içinde kahve, ayakkabı, pasta, yüzük, mont, ekmek sepeti ve çorabı bir arada satsın; hatta canı atıştırmak isteyenleri kafesinde ağırlasın. 1949 yılından beri dünya çapında 60 ülkede 1300 mağazası ve 120.000 satış noktasıyla tüketiciye benzersiz bir hizmet sunan Tchibo, çok heyecan verici bir perakende noktası. Çünkü Tchibo mağazalarında ürün teması belirli periyotlarda değişiyor ve sırrı burada. Şirketin kategori ve ürün yönetimine hayranlık duymamak mümkün değil.

Dün marka danışmanlığı için bir müşteri ziyareti yapmak üzere Bursa'daydım. Toplantı sonrasında meşhur Kent Meydanı'ndaki Kent AVM'ye girdim. Tchibo çarpıcı görsel kimliğiyle bir anda gözüme çarptı. Tchibo'da hem yorgunluğumu attım, hem de mağazaya girenlerin alışveriş davranışlarını gözlemledim. Her kesimden insanın girip gezdiği, ürünlere göz attığı, satın aldığı, bir kahve eşliğinde sohbet ettiği çok farklı bir marka Tchibo. Tchibo'nun marka endamının Türkiye'de de giderek yükseleceğini düşünüyorum. Çünkü "Marka Özü"nde çok güçlü bir tüketici içgörüsü var: MERAK.

Marka özünde hedonist keyifleri ve hayatın güzelliklerini öne çıkaran pozitif markaları seviyorum. Estetik pazarlamaya önem veren, bunu kimliğine yansıtan markalara ise hayranım. Tchibo da bunlardan biri.

Tchibo.com.tr'de Tchibo dünyasının daha da fazlasını bulacaksınız.

Hiç yorum yok: