26 Eylül 2009 Cumartesi

TEDx Reset'le dünyayı değiştireceğiz.


Şaka değil; TEDx'i Türkiye'ye getiriyoruz. Konseptimiz RESET. Bunun için TED'in Türkiye'deki ilk takipçisi Ali Üstündağ'ın öncülüğünde Beliğ Güreller, Dinç Üner, Serhat Akkılıç ve Nazlı Kalmuk'la beraber çalışıyoruz. TEDx Reset'i 14 Ocak 2010'da Galatasaray Adası'nda (her ne kadar Beliğ, yarım yüzyıllık Galatasaray Adası'na Suada deyip sinir katsayımı yükseltse de) gerçekleştireceğiz. İçinde Set olan herşeyi Reset'leyelim dediğimiz için ilk yemeğimizi Set Balık'ta yaptık ve orayı Reset'ledik:)

"Yayılmaya değer fikirler" mottosuna sahip TED ruhunun bağımsız temsilcisi TEDx Reset ezber bozan bir organizasyon olacak. Bu nedenle, eski dosyaları rafa kaldırmaya; zihninin kilidini çözmeye; kalbinle yaratıp, aklınla gerçekleştirmeye hazır mısın, diye sesleniyoruz. Dünyayı değiştirme gayesiyle yola çıktık; bu nedenle dünyayı değiştirecek fikirleri olan konuşmacıların sözlerine sahne olacak TEDx Reset.

Pink Floyd Ruhu Kalamış'taydı.

Dün gece (25 Eylül 2009 cuma) bir kez daha bir Floydian olduğum için gurur duydum. Dünya turnesinde olan The Spirit of Pink Floyd İstanbul'daydı. Pink Floyd'un diğer yarısı olan Roger Waters'ın 2006'daki konserinden sonra İstanbul'a nüfuz eden ikinci Floyd gösterisiydi. Kalamış'taki yaklaşık 1000 kişilik izleyici kitlesi Floydian asaletinin en güzel örneklerini verdiler. Her zamanki gibi "Wish you were here"ı izleyiciler söyledi ve konser "Comfortambly Numb" ile bitti.

Vatan Bilgisayar'da "hayata değer katmak için" çalışıyoruz.


Vatan Bilgisayar'a iki aydır marka danışmanlığı yapıyorum. Bu süreç içinde yaptığımız çalışmalar sonunda "hayata değer katmak" vaadi üzerinde karar kıldık. Çünkü sektörün ilk markası olan Vatan Bilgisayar'ın bugüne dek yaptığı da aslında buydu. Bu vaadi biraz açarsam şunları söylemek mümkün:

Bizde
ürün sadece teknolojik bir alet değil, bir gülüş, bir heyecan demektir. Kampanyalarımız sadece yüzdelerden, indirimlerden ve banka kartlarından oluşmaz, kampanyalarımız bir sürpriz, bir hediye demektir. Bizde hizmet sadece müşteri memnuniyeti değil, dostluk demektir. Bizde çeşitlilik sadece ürün çeşitliliği değil, her zevke uygun güzellikler sunmak demektir. Bizde uygun fiyat sadece düşük fiyat değil, müşterilerimize daha çok ürün alabilmelerini sağlamak demektir. Bizde uzmanlık teknolojinin dilinden konuşmak değil, tam tersine müşterilerimizin dilinden konuşmak demektir. Bizde öncülük önden koşmak değil, ilkleri yapmak demektir.

Vatan Bilgisayar her yıl bayramın ilk günü Vatan'da çalışan herkesin katıldığı personel gecesi yapıyor. Bu yıl da 20 Eylül 2009 pazar günü 1000'e yakın kişinin katıldığı bir gece ile kutladı bu geleneğini. Bu gecenin konsepti de yeni marka vaadimiz olan "hayata değer katmak"tı. Genel Müdürümüz Sayın Hasan Vatan'ın açılış konuşmasında "biz hayata değer katmak için varız" demesiyle bu vaadin tüm kalplere yerleştiğini düşünüyorum.


22 Eylül 2009 Salı

"Ölümsüz kedi Mimbolas" geliyor.


Güneş katedralin üzerindeki som altından Madonna heykelinin tam arkasından batıyordu. Kutsal kadından sıyrılmayı başaran güneş ışınları adeta hareket edermiş gibi bir hava veriyordu ona. Birkaç güvercin doğanın kendi kendine oynadığı bu sanat olayına katılmak istercesine heykelin çevresinde bir iki tur attılar.
Galleria’nın içindeki kafede insanlar, Milano’nun kalbinin attığı mekanın zirvesinde olanlardan habersiz sıcak çikolatalarını, espressolarını, lattelerini yudumluyorlardı. Bir kişi hariç. Beş altı yaşlarında küçük bir kız kutsal kadının heykelinin çevresinde yaşananları fark etmişti. Bu dikkatli kızın adı Miele’ydi... (Kitaptan)

Korkunç yetenekli bir ressam olan biricik arkadaşım Efsun'la (Güneş) beraber yazdığımız ve şu an kızım İdil gibi hayatımın merkezinde olan bir kitap MİMBOLAS. Ölümsüz bir kediyle konuşan küçük bir İtalyan kızının hikayesi. Tanrı'dan ve doğadan sonra ölümsüz olan tek şey olan yaratıcılığa adadığımız bu kitabın tüm anne ve babaları yakından ilgilendiren bir hikayesi var. Efsun'la beraber bütün çocuklara söz verdik; Ekim'de bitiriyoruz kitabı.

Yeditepe Üniversitesi'ndeki yeni dersim

Yeditepe Üniversitesi'nde 9 yıldır verdiğim derslerden "Tüketici İlişkileri" dersini bu yıldan itibaren tüketici odaklı düşünme içeriğini koruyup "stratejik yaratıcılık" özelliğini arttırarak "Lateral teknikle yaratıcı düşünme" adıyla veriyorum.

Ders "Lateral Düşünme" teorisinin mimarı ve benim sıkı takipçisi olduğum Prof. Edward de Bono'nun teori ve düşüncelerinden beslenmektedir. Bu derste öncelikle yaratıcılık açısından insan beyninin düşünme şeklini tanımlıyoruz. Ders boyunca
“Lateral Düşünme Yöntemi” ve “Altı Şapkalı Düşünme Yöntemi”ni anlatarak stratejik yaratıcılığı irdeliyoruz. Yaratıcılık ve buluşçuluk arasındaki farkı ortaya koyarak, her zaman olduğu gibi tüketici içgörülerine dayanan yaratıcılık hakkında bilgiler veriyoruz.

Dersin ölçülebilir hedefleri olarak, bu dönemin sonunda dersi tamamlayan öğrencilerden şunları anlamalarını bekliyorum:
- Sıradan düşünme şekli ve yaratıcı düşünme şekli arasındaki farkı anlayabilmeleri,

- Yaratıcı düşünme şeklini hızlandıran farklı yöntemleri uygulayabilmeleri,
- Yaratıcılık ve buluşçuluk arasındaki farkı ortaya koyabilmeleri,

- Stratejik yaratıcılığın tüketici içgörülerine dayanan yaratma şekli olduğunu kavrayabilmeleri,

- Bu tekniklerle tüketici içgörülerine yönelik endüstri ürünleri tasarımı yapabilmeleri.

21 Eylül 2009 Pazartesi

MUST Strateji Planlama Modeli


MUST, marka danışmanlığı yaparken kullandığım strateji planlama modelidir.

MUST stratejik açıdan yapılması gerekenleri söylüyor; çağın aşırı rekabetçi şartlarında yol ve çözüm arayan kurumlar için akıl ve fikir üretiyor. MUST uluslararası literatürde “Creategy” olarak adlandırılan bir anlayışla, strateji ve yaratıcılığı bir arada kullanarak sorunlara çözümler üretiyor. MUST tek başına kreatif strateji ya da yaratıcılığa yol gösteren stratejik yaklaşım değildir; MUST kreatejinin yani aslında zaten yaratıcı olması gereken stratejinin kendisidir. MUST raporlarında hem kurum ve markanız için stratejik rapor, hem de belirlenen strateji için önerilen yaratıcı fikirler ve tüm bunların oyun planı vardır.


MUST kazanmak için yapılması gerekenleri 4 adımda ve 29 tool ile gerçekleştirdiğimiz bir modeldir. M (Market Attractiveness) adımında durum analizinin ardından kurum ve markalar için pazarın en çekici olduğu alan ve alanları belirlenir. U (Unlock growth) adımı büyümenin kilidini açan konumlandırmanın ve stratejik gerekliliklerin ortaya konduğu adımdır. S (Solution generation) adımında her stratejik gerekliliğe uygun yaratıcı fikirler bir plan dahilinde resmedilir. T (Tracking KPI’s) adımı ise önceden belirlenen temel performans göstergelerinin ölçülerek değerlendirilmesi ve takip edilmesidir.

Kreatejik aklın temsilcisi olan MUST, hiç yapılmaması gereken işlerin büyük bir verimlilikle yapılmasını tehlikeli bulur. Bu nedenle MUST, stratejik gerekliliklere göre yapılması gerekenleri belirler ve onların verimlilikle yapılmalarını sağlamak için takip eder. MUST sorun sever! Sorunlara kreatejik çözümler bulmak ve kazandırmak MUST’ın iş teorisidir.

Bugün iş yapış biçimlerine dair sorulması gereken 3 temel soru var:
- Kurumunuz, markanız ya da sizin için belirlediğiniz bir strateji var mı?
- Bu yazılı ve sistematik bir rapor halinde mi?
- Bunu takip eden bir disiplin var mı?
Bu üç sorudan biri bile “hayır!” ise, MUST için bir nedeniniz vardır.

20 Eylül 2009 Pazar

İnteraktif Pazarlama Zirvesi 2009 Konumlandırma & Kampanyası

İnteraktif Pazarlama Zirvesi, 2006 yılındaki ilk zirveden beri marka danışmanlığını yaptığım interaktif alanda Türkiye'nin en önemli zirvesi. Bugüne dek her yıl zirveyi o yılın dijital trendlerine dayanarak konumlandırdık. Bu yıl da, kullanıcının kendi yaratıcılığını ortaya koyarak içerik belirleme içgörüsüne ve zirveyi AFM İstinyePark Sinemaları'nda yapmamıza dayanarak, interaktif dünyayı "filmi tüketicinin çektiği dünya" olarak konumlandırdık. "Artık filmi tüketici çekiyor" mesajını taşıyan senaryoyu önce Sevgili Günseli Özen Ocakoğlu, ardından da Sevgili Kardeşim Ömer Faruk Sorak çok sevdi. Filmi Böcek Yapım çekti. Yönetmeni Sevgili Gürcan ve prodüktörü Sevgili Tolga'ya binlerce teşekkürler...

Galatasaray Store 2288 Mor Forma Lansmanı
























Ben şanslı bir insanım. Art Grup'tan ayrıldıktan sonraki ilk işim aşığı olduğum Galatasarayım'a ait Galatasaray Store'lara marka stratejisi danışmanlığı yapmak oldu. Bu çalışmalardan biri de Galatasaray Store 2009-2010 Kış Koleksiyonu'nun önemli bir parçası olan mor forma lansmanı idi. Mor formayı Levi's 501 isimlendirme stratejisini kıyas model kabul ederek bir rakamla isimlendirdik. 2009-2010 Kış Koleksiyonu'ndaki Galata adının kökeninde yatan Galatlar'ın bundan 2288 yıl önce Galata tepesine gelmelerinden esinlenerek mor formaya 2288 adını verdik. Galatasarayım bu formayla çıktığı her maçı da kazanınca "2288"in satışları patladı.