6 Şubat 2011 Pazar

Dünyanın bütün yaşlıları bir gün sosyal medyada birleşecek mi?

BrandAge'deki aylık yazılarımdan Ocak 2011 yazısı hakkında kısa bilgiyi daha önce vermiştim.

Yazının tamamı aşağıdaki gibidir:

Dünyanın bütün yaşlıları bir gün sosyal medyada birleşecek mi?

İki binlerin başında, gelecekte internetin gençlerden daha çok ileri yaş gruplarını ilgilendireceğini söylediğimde, çevremdeki herkesin olumsuz tepkisini almıştım. Bugün bu öngörüm Amerika Birleşik Devletleri’nde fazlasıyla doğrulandı. Bu ülkedeki ileri yaş gruplarının sosyal medyadaki performansı, markaların onları bu ortamda karşılamasını gerektirecek büyüklüğe gelmiş durumda.

Sosyal medya performansını gözler önüne seren platformlardan biri olan FLOWTOWN.COM, Amerika Birleşik Devletleri’nde sosyal medyanın demografik özelliklerini açıkladı.FLOWTOWN.COM’ın ortaya koyduğu çalışma, Amerika Birleşik Devletleri’nde sosyal medyaya entegre olan internet kullanıcıları arasında en yüksek performansı 50 yaş ve üzerindeki insanların gösterdiğini ortaya koyuyor. İnternetin dünya genelinde gençlere nazaran ileri yaş grupları için çok daha ideal bir ortam olması, bugün itibariyle bir teoridir. Ancak sosyal medya, Amerika Birleşik Devletleri’nde bu teoriği pratiğe dönüştürebilecek ürün özelliklerini ortaya koyarak, 50 yaş ve üzeri kişiler için çok şey ifade eder hale gelmiştir.

FLOWTOWN.COM’ın ortaya koyduğu sonuçlara göre; Amerika Birleşik Devletleri’nde 2005 yılının Eylül ayında sosyal medyayı kullananların yaş grupları içindeki performansı şöyledir: 18-29 yaş grubunun % 16’sı, 30-49 yaş grubunun % 12’si, 50-64 yaş grubunun % 7’si ve 65 yaş üzerindeki kişilerin % 5’i sosyal medyayı kullanmakta. Araştırmaya göre, 2010’un Mayıs ayına gelindiğinde; 18-29 yaş grubunun % 86’sı, 30-49 yaş grubunun % 61’i, 50-64 yaş grubunun % 47’si ve 65 yaş üzerindeki kişilerin % 26’sı sosyal medyayı kullanır olmuş. Bu süre içindeki artış oranlarına bakarsak; 18-29 yaş grubu 5,37 kat, 30-49 yaş grubu 5,08 kat, 50-64 yaş grubu 6,71 ve 65 yaş üzerindekiler 5,2 kat artışla sosyal medyayı kullanmaya başlamış. Yani FLOWTOWN.COM’ın da belirttiği gibi, sosyal medyaya katılımda yaş gruplarının kendi içinde en yüksek oran 50-64 yaş grubuna ait.

Artış oranlarını bir kenara koyarsak; Amerika Birleşik Devletleri’nde 50-64 yaş grubunda olan her iki internet kullancısından birinin ve 65 yaş üzerinde olan her dört internet kullancısından birinin sosyal medyayı kullandığını görmekteyiz. Bu müthiş bir sonuçtur ve Amerika Birleşik Devletleri ile sınırlı kalmayıp, yakında etkisini bütün dünyada gösterecektir.

Ancak COMSCORE verilerine göre, bugün Türkiye’de internet kullanıcılarının % 88’i 15-44 yaş grubundadır. İleri yaş gruplarına baktığımızda; 45 yaş üzeri internet kullanıcılarının oranı % 12 ve 55 yaş üzeri kişilerin internet kullanım oranı ise sadece % 2’dir. Bununla birlikte aynı COMSCORE verilerine dayanarak biliyoruz ki, Türkiye’deki internet kullanıcısının % 95’i sosyal medyayı kullanmaktadır. Dolayısıyla Türkiye özelinde, ileri yaş gruplarında internet kullanımı arttıkça sosyal medya kullanımı da artacak ve aynen Amerika Birleşik Devletleri’nde olduğu gibi, Türkiye’de de internetin bir avuç gencin kendi kendine eğlendiği bir yer olmadığını görmemiz son uzun zaman almayacaktır.

İleri yaş gruplarının sosyal medyadaki performans trendinin gelecekte markalara olan etkisine gelince...

Herşeyden önce, ileri yaş gruplarında marka sadakati gençlere göre daha fazladır. Bu durum sosyal medya kullanımı açısından da, sosyal medyada boy gösteren markalara sadakat açısından da son derece önemli sonuçlar doğruracaktır. Öte yandan, ileri yaş grupları gençlere göre daha istikrarlı ve disiplinlidir. Zaten göreceli olarak sahip oldukları marka sadakatini beraberinde getiren de bu istikrar ve disiplindir. Yine bu yaş grubu ekonomik anlamda cep harçlığı dünyasına göre çok daha büyük bir dünyadır. Düzenli gelirleri ve düzenli gelirin yanında yıllar boyunca yaptıkları birikimler çok daha yüksektir.

İleri yaş gruplarının gençlere göre daha istikrarlı ve disiplinli olduklarının göstergesi olarak aşağıdaki tabloya bakmamız yeterlidir. Bu tabloda da görüldüğü gibi, Amerika Birleşik Devletleri’nde Twitter statülerini güncellemede en fazla büyüme oranı 50-64 yaş grubuna ait.

Markalar yıllardır sadakat duyguları olmayan genç yaş gruplarına dünya kadar uzun vadeli yatırım yaptılar. Yaşadığım pek çok örnekte gençlere yapılan bu uzun vadeli yatırımların geri dönüşünü alamadıkları için kafalarını duvarlara vuran (!) marka yöneticileri gördüm.

Buyrun size interaktif pazarlamada büyük bir fırsat. Hayat tecrübesi ve birikim denen en büyük sermayenin gücüyle, ileri yaş grupları gelirlerini markalara aktarmak için sizi sosyal medyada bekliyor olacak. 2011’den itibaren gözlemlememiz gereken trendlerden biri kesinlikle budur.

İddia ediyorum; en fazla 5 yıl içinde başta hazır giyim, eğlence, otomotiv ve teknoloji marketleri gibi gençlere hitap ettiği düşünülen pek çok endüstri, interaktif mecralarda ileri yaş gruplarına yapacakları yatırımdan büyük geri dönüş alacaktır.

Özetle, sosyal medya kullanımı sanıldığı kadar genç işi değil. Amerika Birleşik Devletleri’nde sosyal medyayı kullananların yaş ortalaması 37. Linkedin kullanıcılarının yaş ortalaması 44, MySpace kullanıcılarının yaş ortalaması 31, Facebook kullanıcılarının yaş ortalaması 38 (üstelik Facebook kullanıcıların % 60’ı da 35 yaşın üzerinde), Twitter kullanıcılarının yaş ortalaması 39 (üstelik Twitter kullanıcıların % 64’ü de 35 yaşın üzerinde).

Fazla söze gerek yok; dünyanın bütün yaşlıları yakın gelecekte sosyal medyada birleşecek.

Rakamsal bilgiler ve tablolar için yararlanılan kaynaklar:

http://www.flowtown.com/blog/older-people-flocking-to-social-networks?display=wide

http://www.webrazzi.com/2010/11/09/webrazzi-summit-sunumlari/



Hiç yorum yok: