5 Kasım 2010 Cuma

Yarat yarat nereye kadar?

İnovasyona pek çok Türkçe kulp takıldı: Yaratıcılık, buluşçuluk, vs. vs... Türkçe karşılığının ne olduğunu tartışmayacağım. Ben yaratıcılığın bir çıktısı olarak görüyorum inovasyonu ve kendisine "yenilikçilik" diyorum.

İnsanlar eskiden maymun iştahlıydı, bugün ise maymunların bile şaşacağı kadar hızlı tüketiyorlar. Bu nedenle, oluşan bu tüketici baskısı, pazarlama birimlerine, pazarlama birimleri de yaratıcı endüstrilere baskı uyguluyor. Daha yeni, daha hızlı, daha farklı, daha kullanışlı diye sonsuza ulaşan "daha" ihtiyacı, yaratıcılığın sınırlarını zorluyor.

Ama yenilikçilik çılgınlığı artık bir çöplüğe dönüşmeye başlamış durumda. Bu çöplük aynı zamanda dünya kaynaklarının da verimsiz kullanılmasına neden oluyor. Öte yandan her zıpçıktı fikrin uygulamaya geçmesi de, yaratıcılığın karizmasını çiziyor. Örneğin Tokyo plastik manyaklıklarla dolu bir kent haline gelmiş durumda. Tokyo'ya ilk gittiğimde, pek çok Müteşebbis San'ın aceleciliği sayesinde Tokyo'nun sanatsal estetikten uzak bir kent haline geldiğini düşünmüştüm.

Fakat artık biraz düşünmenin zamanıdır. Pazarlamanın aşırı performans baskısı sadece yaratıcılıktan meded umar hale gelmiş durumda. Her sorunun yaratıcı bir şekilde çözülmesi gerekmiyor. Bunun için başta insan olmak üzere kaynakların çarçur edilmesinin hiçbir anlamı yok. Burada yaratıcılığın test edilmesinden bahsetmiyorum. Zaten böyle bir şeye asla inanmıyorum ama söylemek istediğim şey şu: Bir fikrin ayakta durmasını sağlayacak tek şey, içindeki zeka pırıltısıdır. Başka bir şey değil. Kriterin zeka olmadığı, sadece farklılık yaratmak amaçlı örnekler keyfimizi kaçırmaktan başka işe yaramayacak.

Bu arada bu blogun değerli takipçisi Burak Polat, bu yazı yayınlandıktan sonra yaptığı yorumda "inovasyona sadece "yenilikçilik" demek pek doğru olmaz; fayda sağlayan ticarileştirilmiş yenilik demek doğru olur. Bundan ötürü zıpçıktı fikirlerden ortaya çıkan her yenilik inovasyon olarak adlandırılamaz" demiş. Öncelikle Burak'a teşekkür ederek, yorumunu aynen yazıma aktarıyorum. Benim yukarıdaki ifademden yanlış anlaşılıyor olabilir, Burak'a düzeltmesi için tekrar teşekkür ederim. Zira ticari fayda sağlamayan zıpçıktı fikirlerin elbette inovasyonla alakası olamaz.


2 yorum:

Burak Polat dedi ki...

Bir yüksek mühendis olarak bir düzeltmede bulunmak istiyorum Hakan Hocam:

İnovasyona sadece "yenilikçilik" demek pek doğru olmaz; fayda sağlayan ticarileştirilmiş yenilik demek doğru olur.

Bundan ötürü zıpçıktı fikirlerden ortaya çıkan her yenilik inovasyon olarak adlandırılamaz.

sevgiler+saygılar

Hakan Senbir dedi ki...

Burak'cım. Haklısın. Yorumunu olduğu gibi yazıya taşıyorum. Sevgiler. Hakan Senbir