5 Temmuz 2010 Pazartesi

İyi satıcı olmak başka bir şey!



















Hafta sonu kendime bir güneş gözlüğü almak istedim ve hatırı sayılır bir AVM'de bir gözlük mağazasına girdim. Birkaç deneme sonrası her erkek gibi fazla kasmadan seçenekleri iki markaya indirdim. Markalardan biri modelini daha çok beğendiğim TAG Heuer, diğeri de eşimin önerisi olan Cacharel. Çok oyalanmak istemediğim için modelini daha fazla beğendiğimi ifade ederek TAG Heuer'i almak istediğimi ifade ettim.

Verimliliği gayet yüksek bir şekilde, satış 10 dakikada tamamlanmıştı. Ama olur mu? Satıcı arkadaş "ekstra kelam" etmezse rahatsız olacak. Yaklaşık 10 dakika gibi kısa bir sürede bir ürün almaya karar vermiş olan benim kanımı donduracak o meşum eylemi yaptı ve daha pahalı olan Cacharel'i satmak için şu meşhur cümleyi sarf etti:

"Ben sizin yerinizde olsam Cacharel'i alırdım."

Bu gibi durumlarda olan klasik titreme nöbetini geçirerek "neden" diye sorduğumda, "çünkü o marka daha prestijli" demez mi?

Öyle değil tabii. O marka daha pahalı ve kendisi daha fazla prim alacak. Ben de bu gibi durumlarda kullandığım çanak sorumu sorarak, "peki ikisi için de bana fiyat verir misiniz" dediğimde; muhterem daha prestijli olduğunu söylediği markaya daha fazla indirim yaptı:(

Gözlük ihtiyacım acil olmasa, o mağazadan alışveriş yapmazdım ama TAG Heure'ü aldım ve çıktım.

İnsan düşünmeden edemiyor: Bir ürünü alıp gitmek üzere olan adama, bir satıcı nasıl olur da, onu alma daha prestijli olanı al, der.

Görsel kaynak: http://images1.fanpop.com/images/photos/1900000/Chihuahua-in-Glasses-animal-humor-1993686-1024-768.jpg

Hiç yorum yok: