11 Nisan 2010 Pazar

Bir markanın yanaklarındaki ruj izi:)

Tefal, Project House'da müşterimiz. Geçenlerde Tefal'in MSA'da (Mutfak Sanatları Akademisi / http://www.msa.tc/) gerçekleştirdiği blogger etkinliği sonrasında PEÇETEDENNOTLAR bloğundaki bir yazı markalaşma sürecinin hemen hemen son evresi sayılan bir sürecin önemini ortaya koyuyor.

Bu süreç LOVEMARK olma sürecidir. TEFAL önemli bir segment için bu özelliğe sahip bir marka. Blogdaki bu etkinliğe yönelik "Ruj ve Tefal" isimli keyifli yazı, bunu destekleyen nitelikte.
http://pecetedennotlar.blogspot.com/2010/03/ruj-ve-tefal-lipstick-and-tefal.html

Ancak yazı kadar önemli olan bir başka lovemark işareti, fotoğraftaki ürünün üzerindeki ruj izi. Bu ruj izi aslında bir duygu göstergesi yani özetle bir sonuç. Önemli olan, insanların üzerinde ruj izi bırakmalarına sebep olan markaların ne yaptığını, ya da neye sahip olduğunu anlamak...

Öncelikle şunu söyleyeyim: LOVEMARK kriterleri, Kopenhag Kriterleri'nden daha basittir.

Birincisi; markanın "duygulara hitap eden bir iş yapması" gerekiyor. Bankalar ve aküler için üzgünüm. Lovemark olmak için, çiklet olmak bile banka ya da akü olmaktan daha avantajlıdır. İkincisi; markanın "net, açık bir söyleminin ve duruşunun olması"dır. Bu söylemin gücü tüketicinin zihninde markayı gizemli ve saygın bir yere yerleştirir. Bundan sonra "markanın tüketiciyi mutlu etmesi" gelir. Bunun için yapması gereken, tüketici içgörülerine hitap eden ürünler yaratmak ve bu ürünleri tüketicisine en iyi hizmetle sunmaktır. Bir sonraki kriter "tüketiciye doğru yerde ve doğru zamanda dokunmak"tır. Bunun diğer adı: "Yakınlık"tır. Bu durumu yönetmek özellikle global markalar için çok hassasiyet gerektiren bir konudur. Global markalar konumlandırmalarını her ne kadar evrensel kavramlar üzerine inşa etseler de, lokal değerlere odaklanmak ve lokal beklentilere cevap vermek durumundalar. Ben Tefal'in bunu yıllardır çok başarılı şekilde yaptığını düşünüyorum. Son kriter olarak tüm bunları "sosyal paydaşlarına en iyi şekilde anlatmak" gelir. Tefal'in MSA'da gerçekleştirdiği Blogger Etkinliği bunun en başarılı örneklerinden biridir.

Tefal bana göre tüm lovemark gerekliliklerini Türkiye'de yıllardır çok başarılı bir şekilde yerine getiriyor. Dolayısı ile hedef kitlesi olan kadınlardan gelen bir öpücüğü de, fazlasıyla hak ediyor:)

Hiç yorum yok: