23 Ocak 2010 Cumartesi

Dr. Serdar Savaş'ın 3G'si Türkiye siyasetine bir matriks kazandırıyor.





Bu cuma üç Kabataşlı (Dr. Serdar Savaş, Tunç Kılınç ve ben) Beşiktaş Çarşı'da Turgut'un yerinde buluştuk. Dr. Serdar Savaş, Tunç'un ve benim Kabataş'tan üst dönem Abimiz. 14 Ocak'taki TEDx RESET'te konuşma yapınca tanışma şansımız oldu. Ardından bu yemeği yaptık ve tekrarlayacağız. Dr. Serdar Savaş hem tıp hem de siyaset adamı. Dünkü yemekte, genel muhabbetin dışında Tunç'un da benim de pek bezimiz olmadığı siyaset konularını da konuştuk.

Serdar Abi, ilginç bir kişi. Belli ki Türkiye'yi çok gezmiş ve kesinlikle insanımızı çözmüş. Sosyolojik analizleri bir yana, ben böyle şive taklidi görmedim. Bu tarzda bir siyasetçi kazanır mı bilemem ama çok keyif vereceği kesin. Bu arada yemekte ilginç bir analiz de yaptı. Hatta eline kalemi alıp kabaca yukarıdaki matriksi çizdi.

Özetle diyor ki: "Bu ülkede sağcı, solcu, liberal, sosyal demokrat, ülkücü, kökten dinci, falan, filan bir sürü farklı ideolojiye inanan adam var (bkz yukarıdaki tablo). Fakat bunları düşey olarak gruplamak çok yanlış. Bunları düşey olarak konumlayınca ülke farklı ideolojilerde gruplara bölünüyor. Ancak bunları farklı kriterleri dikkate alarak yatay olarak gruplandırınca ortaya çok daha anlamlı bir resim çıkıyor. Birinci yatay grup GERÇEKÇİLER. Bunlar ideolojik düşüncelerinin temel değerlerini iyi bilen - hatta derinlemesine bilen - gerçekten bilgili insanlar. İnandıkları ideoloji ne olursa olsun, gerçekçi oldukları için birbirlerine saygılılar. Mesela adam kayırmacılık yapmayıp, farklı görüşten olsa bile toplum için doğru olan adamı herhangi bir görev için tercih edecek kadar aydınlar. İkinci grup, GEÇİNENLER-1. Bunlar inandıkları ideolojinin temel değerlerini bilmeyecek kadar cahiller. Bu ideolojiyi kendileri için bir aidiyet alanı olarak tanımlayıp, bununla kimlik yaratanlar. Bunlar çevrelerini kendi adamları ile doldurup, her konuda fanatik davranan bir grup. Üçüncü grup, GEÇİNENLER-2. Bunlar da bu ideolojiden nemalananlar."

Vallahi, pes dedim. Aklına sağlık Serdar Abi. Umarız biz gerçekçilerdenizdir.

Bu arada seçimlerde bir oyun garanti. Lakin unutma! Züğürt Ağa'nın da bir oyu çıkmıştı ve kendine ait olmasına rağmen bütün köy "ben vermişem ağam" demişti, dikkat et Abi :))))

Hiç yorum yok: